Okunma Sayısı : 349
Firdevs.
İdam edilmek üzere.
Kimseyle konuşmuyordu.
İdam edilmek üzere, sabah onu götürecekler..
Adam öldürdüğü için değil, fahişe olduğu için değil,
gerçekleri; duyulmak istenmeyen gerçekleri insanların yüzüne söyleyebildiği için...
Bazı kitaplar yalnızca bir kadının hikâyesini değil, suskun bırakılmış binlerce kadının yüzyıllardır bastırılmış sesini taşır içinde. Sıfır Noktasındaki Kadın kitabı tam da böyle bir kitaptır. Romanın kahramanı Firdevs hayatı boyunca kadınlığına hapsolmuş bedenine ve kimliğine el konmuş bir kadındır.
Firdevs hayatın getirdiği yükleriyle dibe vurur. Bu çöküşle kendi iradesini eline almayı başarır. Bu değişim ve evrilme artık yepyeni bir Firdevs’i doğurur.
Acılarını ve yaşadığı tüm çirkinlikleri anlatma gereği bile duymayan biridir Firdevs. Tüm konuştukları havada kalıyorsa bir insanın neden konuşur ki… Bekler zamanı belirlenmiş ölümünü. Ta ki biri gelip de gerçekten bilmek isteyince hikâyesini. Onuru korumak için büyük paraların gerektiğini ama büyük paraların onuru yitirmeden kazanılamayacağını öğrendiğini anlatır onunla ilgilenen dinleyicisine. Gerçektir anlattıkları sıfır noktasında kaybolan her kadın gibi. Dünyanın neresinde olursa olsun aynı gerçekliği yaşayan her kadının hikâyesidir bu. Suskunluğunuz gerçeklerinizi ve yaşadıklarınızı örtmeye yetmiyorsa artık; bu kitabı mutlaka okuyun.
Neval El Seddavi bu kitapta umudu değil farkındalığı vadediyor aslında. Çünkü iyileşmenin umutla değil gerçeklikle başladığının farkında. Yarayı gösteriyor ve kanayan yerin adını Firdevs koyuyor. Amacı okura teselli vermek değil aksine satır satır gerçeklerle yüzleştirmek. Acıyı gerçekliği evrenselleştirmek, deşifre etmek.
Sıfır Noktasındaki Kadın neden okunmalı diye toparlarsak bu kitap sadece bir kadının değil, susturulmuş milyonlarca kadının sesi ve çığlığıdır. Bir kadının en çaresiz anında bile onurunu ve özgürlüğünü savunduğunu görmek, unutmamak ve susmamak için okunmalı.
BURCU AL DOĞRU
1988 yılında Hatay’da doğdu. Çukurova Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği ve İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümünü tamamladı. Mesleğinde her gün bir çocuğun dünyasında yeniden başlarken, yazılarında yetişkinliğin sessiz çatlaklarına ses vermeye çalışıyor. Çocukluk, kadınlık, hafıza ve içsel dönüşüm temaları etrafında şekillenen yazılar kaleme alıyor. Yazılarında sade ama derinlikli bir anlatım dili benimseyerek okuru yaşamın görünmeyen duygularıyla buluşmayı amaçlıyor. Hem bir öğretmen hem de bir anlatıcı olarak kelimelerin içindeki çocukça dürüstlüğü aramaya devam ediyor.