Okunma Sayısı : 608
ve de ki sen bende yeşile açılan ğamik bir ova gibisin
ve de ki geceleri yatağımızdan geçen o ılık ve Asi nehir, ortasında köprüleri olan bir kentin armağanıydı bize
ve de ki o gece fısıltıları senin değil saçları dökülmüş bir dağın can çekişiydi belki de
ve de ki kör kaldık görmemek için renklerini yenik düşmüş duvarların..
az sonra
sönecek bütün ışıkları enkazlar şehrinin
çoktan unutuldu acısı
yerin dibinden gelen boğuk seslerin
karanlığa gizlenir gözyaşlarının tuzlu tadı
oturur kendi yıkılmışlığında bir gölge aşksız ve arkadaşsız
kaç kere ölür insan
kaç insanda ölür
kaç insanla ölür....
...
28.04.2023 -UĞUR AL
Gaziantep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladığı lisans eğitiminin ardından, genç yaşlarda adım attığı edebiyat dünyasında, yıllar boyunca hem yazar hem de yayın yönetmeni olarak üretmeyi sürdürdü. Yerelden ulusala uzanan çeşitli dergilerde kaleme aldığı yazılar; dilin, düşüncenin ve duyarlığın izini süren bir arayışın ürünü oldu. Bir süreliğine edebiyattan uzak kalsa da, söze ve anlamın derinliğine duyduğu bağlılık hiç eksilmedi. Bu sessizlik dönemi, onun için bir geri çekilme değil, daha derin bir bakışın hazırlığıydı. Şimdi, FikirEdebiyat.com aracılığıyla yeniden yazınsal üretime dönerek, hem geçmiş birikimini hem de yeni arayışlarını okurla buluşturmaktadır.