Kadın burada bir insan değil, erkeğin kendini var ettiği bir aynadır. Bu nedenle kadın "elden gittiğinde" erkek aynasını yitirmiş gibi boşlukta kalır. Onu terk eden yalnız bir eş değildir; yıllarca eşi üzerine kurduğu erkeklik kalesinin kapıları dağılmıştır.
Çocuğunuz için canınızı verebilirsiniz. Ama onun ruhuna dokunmazsanız, aslında en önemli görevinizi ihmal etmiş olursunuz. Gerçek ebeveynlik, yalnızca bedeni korumak değil; çocuğun kalbine de siper olmaktır.
Çoğunlukla "özgür seçimimiz" sandığımız çocuk yapma düşüncesi aslında sistemli bir algı yönetimi, ödüllendirme, norm oluşturma ve manipülasyon gibi araçlarla bize gereklilik gibi hissettiriliyor.
Geçmişte bilgi eksikliği nedeniyle hayatı yanlış yorumlayan insanlık, bugün sahip olduğu sayısız bulguya rağmen, yine yanlış yönlendiriliyor. Bilgi çağında olmamıza rağmen, cehaletin “insan eliyle” devam ettirildiği bir paradoks içindeyiz. İnsanlık, binlerce yıl boyunca geliştirdiği anlama ve yoruml...